ArtistKolik
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Beslenmede doğru bilinen yanlışlar

Aşağa gitmek

Beslenmede doğru bilinen yanlışlar Empty Beslenmede doğru bilinen yanlışlar

Mesaj  choqo uqaLaa Cuma Tem. 31, 2009 9:41 am

Sağlıklı beslenmek için ilk adım ne yedimizi ve yediklerimizin ne işe yaradığını bilmektir. Bazı besinlerin zararlı, bazılarının ise yararlı olduğu ta çocukluğumuzdan itibaren zihinlerimize kazınır ve hayatımız boyunca peşimizi bırakmaz. Umarım bu yazı sizin de doğru bildiğiniz yanlışları su yüzüne çıkarmanıza ve daha sağlıklı beslenmenize yardımcı olur.

KAFEİN
Kafein; çay, kahve ve bir kısım kolalı içeceklerin içinde bulunur. Kafein mide ve bağırsak kanallarından kolaylıkla emilen, yağ çözünürlüğü olan bir maddedir. Vücuda alındığında merkezi sinir sistemini uyararak kalp atımını, iç organların çalışma hızını artırır ve uyanık kalmayı sağlar, görme duyusunu da kuvvetlendirir.
Uzun süren dayanıklılık egzersizlerinde kaslardaki glukojen depolarının boşaltılmasını geciktiri, yağların egzersiz sırasında %20 daha fazla kullanımını sağlar.
Kafein alımından 30-60 dakika içinde sinir sistemi uyarılır, yemek sonrası içimi ile uyuşukluğun kalkmasını sağlar.
Tüm olumlu faktörlerin gerçekleşmesi için, sağlıklı kişilerin günde 200-300 miligram (2-3 kahve fincanı) aşmayacak dozda kafein tüketmesi gerekir. Ama bu miktarın üzerine çıktığınızda da olumsuzluklarla karşılaşabilirsiniz.

Aşırı kahve tüketimi, geceleri uykusuzluk, heyecan, sinirliliğin artması,baş ağrısı ve ishale neden olabilir. Kafein idrar atımını hızlandırarak su kaybına neden olacağından kişinin verimini düşür.
Kafein, içe ve dışa dönük insanlarda farklı etki yapar. İçe dönük insanlarda az miktarda kafein performansı artırırken, günlük tüketim 3 fincanın üzerine çıkınca verimde düşmeler görülür. Dışa dönüklerde bu olumsuzlıklar daha azdır.
Kahve insanlarda zamanla bağımlılık yapabilir. Fazla miktarda alınmasında ise alkolün kötü etkilerine benzer olumsuzluklar görülebilir. Aç karnına içilecek kahve ve çay sanıldığının aksine dinçlik vermez, akine sinirlerde tahribat yapar.
Kafein yemeklerle yada bitiminden hemen sonra alındığında, içinde bulunan “tanen” sayesinde demir atımını artırır. Bunun sonucu da kansızlık belirtileri, aşırı yorgunluk ve iş veriminde düşüşlerdir.
YOĞURT-SÜT
Her yaştan kişilerde, günlük beslenme diyetlerinde yeterli oranda süt ve yoğurt bulunmalıdır. Süt; su, yağ, protein, karbonhidrat, mineral ve vitaminlerden oluşur. Sütün ortalama % 87.3 su, % 3.5 yağ, % 3.4 protein, % 0.7 mineraller ve % 5 karbonhidrattır. Süt yağının 2\3 doymuş, geri kalanı doymamış yağ asitlerinden oluşur. Yoğurt, laktik asitin fermantasyonuyla oluşmuş süttür. Yoğurt içindeki yağlar süttekilerle aynıdır. Tam yağlı yoğurt 100 gr.da ; En az % 3.2 yağ içermektedir. Düşük yağlı yoğurt 100 gr.da % 0,5-2 yağ ve bir kasede 1 gr. veya daha az yağ içerir. Gelişim çağındaki çocuklar, gebe ve emziklilerde, menapoz dönemine giren kadınların ve her iki cinsten orta yaşlıların beslenmelerinde süt ve yoğurdun özel bir yeri vardır. Günde iki porsiyon süt ve yoğurt yeterlidir. Özel durumlarda günlük tüketime bir porsiyon daha ilave edilmelidir. Yaşlılarda, kemik erimesine karşılık günde 400-500 gram kadar süt ürünleri tüketilmelidir. Diyet süt ve yoğurtta, içindeki değerlere zarar vermeden yağ oranları azaltılmıştır. Zayıflama proframlarında, menapoz dönemlerinde diyet süt ve yoğurt tercih edilebilir. Kolesterolü yüksek olan kişiler için de diyet ürünleri tercih edilmelidir. Eğer süt sevmiyorsanız, aynı ölçülerde yoğurt yiyebilirsiniz. Tercihiniz ayrandan yana ise, bir bardak sütün yerine iki bardak ayran içiniz. Sütü kahve ile birleştirdiğinizde içindeki değerlerin de azaldığını asla unutmayın.

LİMON
Limon suyu yağı eritmez. Zayıflamak amacıyla limon suyu içenler, basit bir deneyle yağları çözüp çözmediğini anlayabilirler. Bir kaşık yağın üzerine limon suyu sıkalım ve bırakalım. Limon suyunun yağa karışmadığını göreceksiniz.

TUZ
Günlük tuz tüketimimizi artırdığımızda, kandaki tuz miktarı artar ve biz de susarız. Susamaya karşı, su içme gereksinimi doğar. içilen su ile birlikte fazla tuz idrar ve terle dışarı atılır. Fakat böbrek ve karaciğerinde bir fonksiyon bozukluğu olan kişiler, fazla tuzu dışarı atamazlar.

SU
Su, vücutta yağa dönüşmediği için şişmanlatması söz konusu değildir. Araştırmalar alınan su miktarı azaldıkça, vücutta depolanan yağ miktarının artmaya başladığını gösteriyor. Çünkü böbrekler yeterli su alamayınca iyi çalışmazlar. Bu görev karaciğere kalır. Karaciğer de böbreklerin görevini üstendiğinde, daha az yağı enerjiye dönüştüreceğinden zayıflamayı olumsuz etkileyecektir. Amacınız zayıflamak ise bol su içmelisiniz.

Bu yazıda Dr. Haluk Saçaklı’dan faydalanılmıştır


Etiketler: beslenmede doğru bilinen yanlışlar, Beslenmede doğrular, kafeinin faydaları, kafeinin zararları, limonun faydaları, limonun zararları, sütün faydaları, sütün zararları, suyun faydaları, suyun vücuda faydası nedir, tuzun faydaları, tuzun zararları, zayıflamada suyun etkisi
choqo uqaLaa
choqo uqaLaa
Admin

Mesaj Sayısı : 122
Kayıt tarihi : 28/07/09
Yaş : 31
Nerden : kocaeli

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz